30 Temmuz 2012 Pazartesi

Eskilerden 3

"Yine gidiyorum" dedi kız, ama biraz buruk biraz içi kıpırtılı. "Yine uzaklar beni çağırıyor." "Yine ben uzakları istiyorum." Sonra pencereden dışarı baktı. Ağaçlar bütün ıslanmış, gökyüzü gri puslanmış. İçindeki kıpırtı şöyle bir sallandı, durdu. İçini çekti kız. Elini ağrıyan midesine götürdü. Ovdu ovdu. Sonra pencereden uzaklaştırdığı gözlerini yine pencereye uzattı. Bıraktı. Penceredeki sıcak rüzgar aldı götürdü kızı bir çırpıda Beyoğlu'nun çatıları üstüne. Çocuklar daracık sokak aralarında avlu içlerinde. Galata'da turistler. İstiklal tıklık tıklım. "Yine gidiyorum" dedi kız içinden. "Oraya sizi de götüreceğim." Çocuklar inandı. Gökyüzü inandı. Damla damla ağaçlar inandı. Evlerin çatıları inandı. Pencere inandı. Şimdi o çok uzakta kendini bekleyen başka bir pencereye doğru giderken içindeki kıpırtının yerini yeşile bırakmasını istiyor. O da inanmak istiyor onların geleceğine.

2002 dolayları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder