18 Kasım 2011 Cuma

Yüzük

Yüzüğünü kırmış!
Masanın altında, gözlerimden iri, bir altın halka.
Parlaklığı kaybolmuş,
hiç bir çatlak yok.
Ama nasıl da ustaca,
sanki kesilmiş gibi bir kanırtı girmiş,
suyunda dolanıyor yüzüğün.

Eğilip bakıyorum masanın bacaklarının arasından.
Yüzük orada, yerde.
Işık kayboluyor, koyu kahve ağacın gövdesi,
Engelliyor ışığın yere değişini.
Parkelerin gölgesi keskin bir hatla, yarılmış gibi ışıyor sadece.
Yüzüğün kırığı, kanatıyor.

12/11/2004

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder